3 Kurtarıcım: Jolis Matins, Boudoir Time & Tonight is My Night!

Hafta sonumu ruj avında geçirdim. Son dönemlerde fazlasıyla aklımda kalan Lancôme’un Rouge In Love serisine göz atmaya kararlıydım. Tarzını çok beğendiğim Emma Watson’ın yüzü olduğu serinin, ruh durumunuza göre 3 renk kategorisi var.

Jolis Matins fresh hissi seven, gündüz ruj kullanan kadınlar için ideal... Boudoir Time serisinin renkleri gün içinde bir araya geldiğiniz arkadaşlarınız arasında en dikkat çeken isim olmanızı sağlayacak nitelikte ve Tonight is My Night; sizi her daim çekici hissettirecek renk çeşitleriyle daima çantanızda bulundurmanız gereken olmazsa olmaz ürünlerinizin arasında olmayı hak ediyor.

Şunu da belirtmeden geçemeyeceğim bu ürün oldukça kalıcı. Her saniye rujunu yenilemek istemeden anı yaşamak isteyenler için ideal.

http://www.facebook.com/LancomeTurkey

Bir bumads advertorial içeriğidir.

Balmain 2012 İlkbahar/Yaz

Balmain her ne kadar 2012-2013 Sonbahar/Kış defilesiyle de gönlümüze yerleşmiş olsa da,ben biraz gecikmeli olarak İlkbahar/Yaz kreasyon resimleriyle başbaşa bırakıyorum sizleri.Christophe Dearnin’den sonra yerine geçen Olivier Reusteing önyargıları kırıp markayı ve koleksiyonu bir üste taşımış bana göre.Versace benzeri kalın kemerler, Balmain klasiği vatkalar,mükemmel işçiliğe sahip kalıp gibi oturan etekler muhteşem.

Jessica Stein-Mint Etkisi Tam Gaz

Blogunu ve stilini severek takip ettiğimiz Jessica Stein 2012 yaz renginin mint/açık yeşil olacağını zaten bizlere mükemmel kombinleri ile çok önceden göstermişti.(Trend Alert: Mint Effect postu ile de paylaşmıştım sizlerle)Kendi sitesine koyduğu son resimlerde bu renge yine  yer vermiş.Sizlerle paylaşmak istedim,yaz bronzluğunda nasıl güzel duracağını tahmin edin:)

İpekyol 2012 İlkbahar/Yaz

İpekyol’un 2012 İlkbahar/Yaz yeni sezona bakmak olmazdı.Bu sene ilk defa ayakkabı koleksiyonu da çıkaran İpekyol’u yine çok başarılı,canlı ve herkese hitap eden seçimleriyle mükemmel buldum.Nerede 5 sene öncesinin sadece çalışan bayanlara hitap eden markası,nerede şimdiki koleksiyon:) Her sene kendini yenileyen,özellikle son yıllarda genç kesime hitap etmeye başlayan, ama aynı zamanda modern iş kadınlarının da peşini bırakmayan

Neon renklere,gece kıyafetlerine(düğünlerde pişti olma ihtimali çok yüksek),Balmain benzeri beyaz siyah şeritli cekete,bol pantolonlara,uzun saplı çantalara bayıldım.Sizin favoriniz?

Burberry Yağmur Botları 2012

İlkbaharın gelişi ile birlikte yağmur sezonu da başlar yani kışın soğuktan giyemediğimiz yağmur botlarımızı çıkarmamızın zamanı gelmiş demektir:)Burberry 2011-2012 yağmur botları bu sene biraz daha renklense de,klasik çizgisini yansıtan modeller bu sezon da mevcut.Ben tercihimi klasik  veya düz renklerden yana kullanıyorum.Hunter almak isterseniz evet renklisi (mor veya saks mavisi favorim) ancak Burberry yağmur botları daha klasik olmalı bana göre.Alternatifleri özetle aşağıda sıralıyorum,tercih sizin:)İyi alışverişler..

Moda Haftalarından Sokak Manzaraları

Milano ve Londra Moda Haftalarından beğendiğim,ilginç gördüğüm sokak stilleri karşınızda.Renklerin canlılığı,karışık desenler,çiçekler,renkli ojeler ve birbiriyle zıt renklerin uyumu öne çıkan detaylardan,iyi seyirler:)

Koton’a Birşeyler Oluyor..

Son zamanlarda çok ciddi bir gelişim gösteren,tercih ettiğimiz hazır giyim markalarından Koton’un 2012 İlkbahar/Yaz kreasyonunu görünce resmen inanamadım:)Kendinden emin,stil sahibi,özgün,ve ismi gibi ”Dondurma” tadında bir koleksiyon olmuş.Koton’daki Hakan Yıldırım koleksiyonunu zaten uzun zamandır severek takip ediyorum.Marka&Tasarımcı birleşmelerinin bu zamana kadar yapılan en başarılı örneği bana göre.(Cengiz&ADL kumaş kalitesizliğinden sonra gerçekten Hakan Yıldırım farkını yansıtıyor) Gece kıyafetleri sadece tarz olmakla kalmayıp,fiyat açısından da oldukça makul.Yazın düğünlerde,mezuniyetlerde de pişti olma riskine karşılık birçok kişi tarafından tercih edildiğini biliyorum.Hakan Yıldırım ile gelişen ve farklılaşmaya başlayan Koton anlaşılan bu yaz gerçekten çok iddialı olacak.Ne dersiniz Koton’a daha sık uğrar mıyız yoksa Zara’ya devam mı?:) Bence ”Dondurma” koleksiyonu uğramaya değer:)